Sağırdı aşkım, kör, dilsiz, hastalıklı…
Bir köşesi vardı ki yüreğimin, öyle metruk öyle yalnız, öyle zavallı…
Dokununca kanayan bir yara misali saklamıştım sevdamı; kimseleri duymayan, görmeyen, dize gelip acısını dillendiremeyen talihsiz sevdamı…
Benim bile duymaktan görmekten kaçındığım, aldırmadığım…
Yine de ateş gibi sıcak, su gibi saydam bu bir çift göze bakarken dayanamaz sorardım "Allahım, bir şeytana mı tutuldum ben yoksa bir meleğe mi?"
iktibas
Ortaokulda bana kitap okumayı sevdiren Ş.Y.Şenler in Huzur Skağı nda anlatılan aşık olma anlarının anlatıldığı paragraflar geçti şimdi aklımda. Birazdan gidip kitabı açacağım yıllar sonra. “sevdiğinizin gözlerini görürsünüz denize bakınca….heryerde kocaman gözler olur karşınızda. ne yana baksanız o kadar güzelki o gözler…ufacık bir çift göz ve gönlünüzde kocamandır sevdiği artık.”Allah herkese ruhunun rızkını versin verdiyse eksik etmesin bir daha inşallah! :yes:
Hoş arkadaşım…çok hoş.Herşeyin bir cilveside vardır unutma;)
Hayırsız sevgiden ve Hayırsız sevgilidenRiyakar dostlardan ve dostum diyen riyakarlardanİnsanlara kuzu gibi yaklaşan KurtlardanHz yüce Allah a sığınırım….sevgili mafrak..Hak sana kalbine göre verecektir acabalarda kalma…senin güzel kalbini en iyi gören Allah tır….ve kuzuyu kurda yedirmez..sadece kuzu niyetiyle yaklaşmaya calışan kurtları iyice tanı..bunlar halen suan bile aramızda mevcut….selam ve dualarla….
yazıyı ilk okdugumda aklıma can atillanın son albümü geldi…http://my.opera.com/suspus/blog/index.dml/tag/can%20atilla
🙁 eyvallah çok tşk ederim arkadaşlar yorumlarınıza Akr54 yok Allah şükür kurt kuzu meselesi şimdilik…bakalım ;)Hürrem sultanına hayatını okurken bi yerde gözüme takıldı bu mısralar edebiyata karşı zaafım vardırbenim.Hele birde tarihle tarihle yoğuruldumu tadınden yinmiyo valla:D
Şaşırdı sultan, daha da arzuladı bu asi kadını. Yineledi emrini. Ağlayarak kapaklandı önüne Hürrem, Şehzade Mustafa’nın anasının yaptıklarını anlattı abarta abarta. Sultan celallendi, Mihridevran’ı çağırıp olayı doğrulattı. “Sizin hizmetinize ilk ben girdim, şehzadenizi dünyaya ilk ben getirdim. eğerse bie nebze saygıları varsa size, değil Hürrem, imparatorluğun tüm kadınları boyun eğmeli önümde” diye kükredi Mihridevran. İçinde birşeyler kırıldı Süleyman’ın, kanadı kırık kuş misali inleyen Hürrem’in saçını okşadı. Mihridevran’a yer kalmamıştı kalbinde; tek kadını vardı artık