Öyle bir çığlıkla attı ki kendini Âdem uykusundan, gerçekte çığlık atıp atmadığını bile bilmedi. Ama iki uyku arasında rüyasının bölündüğü gün gibi gerçekti. Ve başına bir şey gelmiş gibiydi.
O zamansızlık zamanında, cennet ırmağının kıyısında Âdem onunla göz göze geldi. Kuşları, tüyleri ürkütmekten korkarcasına elini uzattı yavaşça. Parmaklarının ucundan dökülen yaseminleri gösterdi. İçine dolan ses ve ışığa, sevince sarmaşığa, usulca, sen kimsin, dedi. Bildiğini bir kez daha bilmek, kelimesini bir de ondan duymak istedi.
Ben kadınım, dedi Havva, ama bu benim sıfatım. Adımı henüz bilmiyorum.
Sonra döndü Âdem'e,
aklına bir şey gelmişti.
Sesi, bengisular gibiydi.
Bana, dedi, bir isim ver,
varlığım olsun.
Durdu, aklından yeni bir şey geçti. Bana, dedi, sen isim ver, varlığım senin olsun.
Bana öyle bir isim ver ki senin adının yanında dursun.
Seni anan beni de ansın. Seni hatırlayan beni hatırlamadan olmasın.
Bir "ile" koy aramıza bizi birbirimize bağlasın.
La-nazanbekiroğlu
ÖRTÜAh yârim, sen ki sendeğilim ki içinde; gölgendeMuradımKoklayıp uyumak gül tenindeBir ‘’ ile ‘’ koy aramızaGece meyl ederken bizeGözlerim olsun üstüne perde
alıp okudunuz mu?büyük bir merakla kitabımı bekliyorum şuan…
Yok alma şerefine ulaşamadım henüz bende spariş verecem bakalım en kısa zamanda sizde kitabınıza kavuşur bize izlenimlerinizi aktarırsını inş…
Su gibi ilerleyen bir kitap her cümlesinde kendimden geçtim..anladığım şu ki; bir kere okumak yetmicek tekrar tekrar okuyacağım bir kitap diyebilirim..
Ziyaretçi writes:kitabın adı ne :S
Ziyaretçi writes:KİTABIN ADI LA.YAZARI NAZAN BEKİROĞLU
Ziyaretçi writes:LA sonsuzluk hecesi.