öylesine

YAĞMUR SEN
Şakıyor!
aman ne bülbül yağmur
aman vermez ve ölümcül
bulunca tutkulu toprağını
gürül gürül
şakıyor!

Sen orada pencere kenarına oturmuş yağmuru
seyrederken koşuşturmaların olmadığı ayrılıklardan
yıkanmış bir şehir düşünüyorsundur.
Düşle!

İşgal edilmiş bir ülkede bomba mermileri
inerken her yana can pazarı olmuşken hayat
sahnesi yağan yağmuru görebiliyor musun?
Sormuyorum!

Yeni terkiplerle benzetmelerle bir şeyler
söylemekten kaçınıp bin lisan uydurup oradan
konuşmayı ve yağmuru başka adla çağırmayı hayallediğin
Niyedir?

Çöl kesilmişse sokaklar gözüne kavrulan kum
taneciğinin elmas taşıdır yağan yağmur pınarlarına gözlerinin
Damla!

Yeniden billur bir ırmak akıyor gökten yeniden
buharlaşan bir umut gövdesine bürünüp iniyor
taptaze sesiyle
Taze!

Şakıyor!
yok gök arası döngüde
yakının uzak olduğu yükseklikte
acıyla!

mürselsönmez

One Reply to “öylesine”

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *