Koku içimize çektiğimiz an, bizim olandır…
Öyle ki, aşıklar kol kola, diz dizeyken bile, birbirlerini özlerler…sevgiliden sevgiliye hucum eden rayihalar, her iki gönlüde titreştirerek,onları birbirlerine doğru akmaya tahrik eder…Koku "iki deniz"de çalkantılara sebebiyet verir…Bu dalgalanmalar cesaret vericidir…
Aşkın koklama kapısı, yaralayıcı ve zorlayan bir kapıdır da…
Koku; yitip gitmemiş olandı…Aynı zamanda, henüz kavuşulmayan veya az önce ayrılan merak edilen…
Değmeye ve dokunmaya can atan…
Tam yanmanın çizgisinde duran bir kapıdır…
Hz.Fâtıma /sibeleraslan
evet , buda sözkonusu tabiki…
koku; bazen bir davetiye iken bazen “kaç buradan” uyarısıdır..
Ziyaretçi writes:isteğin ve özlemin iç çekişini duymuştum bir kez, o, en tatlı müzikten de tatlıydı.