Sana çıkacağını bilsem
bütün yolları ayaklarımla kanatırım
ağzının kenarı kanayarak gülümseyen yorgun bir yolcu olurum
yanı başında
avuçlarını avuçlarımdaki çocuklara kapat
belki yeniden yeşerir çocukluğumuz
sesini sesime as avut nefesimin soluklaşmayan yerlerini
seni yol beni kan tutsun..
Uzağa; yürümek adını verenlerin yürüdüğü
heybetli ve nazlı dağlar yürüyor üstüme..
ölümün çiçeğini gördüm sevgili
bir tek düşmeyen dağlarda açıyordu
(Ki her destan bir yürüyüşle başlar biliyorsun)
Erken ölürsem bir sen ağla
bir de ömrü acısına küçük gelen o garip ülkenin çocukları
çelenkler sunuşsunlar mezarımda…
(Ellerimin avuçları sende mi?)
Uzak dediğin nedir ki
yakının hangi yarısı?
Celladımın damarını okşayarak
içimi kan tükürsem elindeki kanlı bıçağa
içimdeki yenik militana düşürsem bedenimi
içim; soğuk ve ölü bir erkek bedeni..
(Sevsene cenazemi..)
Pejmürde Dilim